12 Aralık 2007 Çarşamba

Yasin Mortaş

Yasin Mortaş
Genç kuşak Şairlerden.
Kitapsız değil Haydar Okur gibi. Kitabı olan bir Şair arkadaşımız. Evli olduğunu biliyorum ama kaç karısı var kaç çocuğu var bilmiyorum.Beyefendi sevecen, şiir gibi bir yüzü var.Sakın ha “ ne bu kardeşim karpuz satar gibi biyografimi olur demeyin. Eğer derseniz; “ Ben tüm dikeyleri yatay hale getirmek için yola çıkmış bir serdengeçtiyim. Yasin Mortaş ’ın ruhundaki şiir yüzüne vurdu ise benim suçum ne kardeşim " derim. Neyse kafanız aykırı şeylere yormadan tekrar Şairimize dönelim. Bakalım şiir başka nerelerinden fışkırıyor.
Abartılımı oldu Yasin?Öyle diyebilirsin. Ama ben birazcık ileriye bakarak konuştuğum için çoğu zaman anlaşılmadım zaten.
Yasin Mortaş ilk şiirleri; Bahaettin Karakoç Üstadın referansını alarak Dolunay gibi bir sanat ve edebiyat dergisinde fışkırdı. Abartmış mıyım? Koca Ak sakallı Bahaettin Karakoç gibi bir Şairin referansını ben alamadım ki. Onun çıkarttığı ve edebiyat dünyasında kendisine müstesna bir yer bularak oturan Dolunay dergisinde Yasin Mortaş ı görünce “ Hımmm dedim. Geleceğin bir şairi daha filizleniyor.” Fışkırıyor demedim o sırada. Hemen arkasında veya aynı zamanlar içerisinde Yasin Mortaş ı Dergah, Kırağı, İnsan saati, Yalnız Ardıç, Güneysu, Şardağı, Derkenar gibi Anadolu da, Anadolu ruhunda edebiyatı yaşatan ve yaşatmaya devam eden fedakar dergilerde de gördüm. O zaman da dedim” Hımmm, geleceğin şairi filizleniyor”
Abartmış mıyım bilmem ama, Yasin Mortaş ın birkaç şiirini okuyunca abartmadığımı bende anladım. Onu sık sık Bahaattin Karakoç üstad la gördüm. Üstad ona ayrı bir önem veriyor olmalı ki, nereye gitse Bu genç kuşak Şairimizi de yanında taşıyordu.
“ Güvercin vadisi “ şiir kitabı çıktığında ise yanılmadığımı ancak daha beklentilerim olduğunu kendi kendime itiraf ettim. herhalde Yasine de dedim bunu. Tam hatırlamıyorum.
Kişiliğinde gizlediği mütevazi hali, göz bebeklerinden dışarı çıkan mısralarda buluyordum ama sanırım genç şair kendisinde benim gördüklerimi daha bulamamıştı. Herhalde dışardaki işler bitmemiş olmalı ki kendi iç dünyasına girecek zaman bulamıyorduu. Zihin aleminde sürekli kelime avcılığı yapıyordu. Ama UZak atıştı bunlar. Çoğu menzil dışında kalıyordu. Memuriyetin, çalışma hayatının bir sanatçıyı ne kadar etkilediğini düşünürsek, zihin aleminde yakaladığı kelimelerin duygularını dışarı vermesi için daha beklememiz gerektiği de anlaşılıyordu.
Neyse ne iş yapıyor demeyin Kahramanmaraş ta bir sağlık ocağında, uzun süre eğitim aldığı, işletme fakültesi, ve sağlık yüksek okulundan mezuniyetten sonra memurluk yapıyor olmalı.
Başka kitabı var mı bilmem ama bildiğim kitaplarından biri olan “ Güvercin vadisi “ kitabı kendini ele verecek kadar ip ucu dolu. Onu anlamak ve tanımak isteyenlere tavsiye ederim

Hiç yorum yok: