25 Temmuz 2009 Cumartesi

Hukuk Üretmek Kolay


Hukuk üretmek kolay..
AK Parti iktidara geldiğinden beri demokratikleşme yolunda hangi adamı atsa karşısına CHP çıkar. Koltuğunun altına aldığı dosyalarla birde bakarsınız Anayasa mahkemesinin kapısını çalar
Anayasa mahkemesi malum zihniyetin oluşturduğu bir laik diktatorya. Adı anayasa mahkemesi. Hukukla lakası olmayan nemrutlaşmış bir fosil.
Bir ideolojiyi korumak için hukuk üretilmez. Hukuk insanın güvenliğini değerlerini korumak amacı ile üretilir. Ama bizdeki anayasa baş örtüsünü insan hakkı, inanç özgürlüğü olarak kabul etmez. Nereye kadar etmeyecekse. Ama kıçını açarak sokaklarda ekranlarda fuhuş üretenlerin demokratik hakları ve bireysel hakları aynı anayasa mahkemesi tarafından teminat altındadır. Karışamazsınız. Birisi çıkar başörtüsünden rahatsız olduğunu arzsıca bu milletin gözüne bakarak ekranlardan havlar.
Bunu yaparken de çağdaşlık adına sözde medeniyet adına yapar. Ama ben rahatsız olduğum çıplak kadınlar hakkında edep adına ahlak adına bir şey diyemem.
Tekrarda fayda var. Hukuk üretmek çok kolay. Bir eşkıya çetesinin reis de hukuk üretir.
Ormanda hayvanlarda hukuk üretiyorlar
AK Parti neyle suçlanıyor.. Daha doğrusu suçlama değil CHP’nin ve diğer muhaliflerin iddiaları nedir?
“AK Parti türbanı kullanıyor”
O zaman sizde birlikte bu yasağı kaldırın o zaman kullanamaz olur. Hep beraber parlamentoda karar alın bitirin bu işi. Neden anayasa mahkemesinin kapısına koşuyorsunuz?
Ama hemen ekliyorsunuz arkasından; AK Parti bununla, kalmaz Şeriat getirir. Olabilir. Şeri hukukta parlamentoda görüşülsün. Bir milletin parlamentosunda o millete ait meseleler konuşulmayacak da ne konuşulacak? Orda konuşulmayan meseleler, gün gelir başka yerde konuşulur.
Kürt sorununda olduğu gibi.
Vakti ile Kürtlerin hakları parlamentoda konuşulsa ve düzenlenseydi. Bu güne kadar akan kan akmazdı.
Geçelim.
AK Parti ne diyor.” Yeni düzenlenen Anayasadan kıyafet dayatmasını kaldıralım” diyor.
Anayasaya “Şeriat “ koyalım demiyor herhalde
CHP özellikle “ türban” a karşı olduğunu söylüyor. “Türban bir siyasi simge imiş. “ Siyasi simgeler ne için hazırlanır? Bir örgüt, bir parti. Bir kurum veya kuruluşu temsil etmek için hazırlanır. Bu simge altında toplu hareket ederler. Mesela başı açık kadınlara karşı bir tavır koyarlar. Sistemi yıkmak için bu siyasi simge ile ilgili bir takım kurallar ortaya koyarak bunun mücadelesini verirler.
Şimdi böyle bir örgüt var mı? Bu kızlar örgütlü bir şekilde başı açık kadınlara baskı mı yapıyorlar? Halkı sisteme karşı kışkırtıyorlar mı? Silahlı eylemi mi yaptılar?
Yaptıkları tek şey kendi inanç özgürlüklerini elde etmek için , bunu da devletin yasalar ile düzenlemesi için yürüyüş yaptılar, belki dernekler kurdular.
Aslında bazı tv kanalları” Başörtüsü meselesi Milleti ikiye böldü” şeklinde ifade kullanıyorlar. Bu kasıtlı değilse cahilce bir ifade. İkiye bölünme yok. Eğer bunu anlamak isterseniz çok basit referanduma gideceksiniz. Bakalım bu halk ikiye mi bölündü yoksa çok küçük marjinal bir azınlık mı baş örtüsüne karşı çıkıyor anlaşılır.
Savcı eskisi Kanadoğlu yine çıktı kendi zihniyetinin dayatmasını hukuk normları ile ifade etmeye çalışıyor. Bunu yaparken de kin ve öfkesi yüzünden okunuyor.
Hukuk üretmek kolay. Bunu Ebu Cehilde yapar. Saddam da yaptı Fidel Castro da. Ama bir milletin ahlaki değerlerini, inançlarını esas alarak bir anayasa hazırlamak ancak bu milletin mensubu olduğunuz zaman mümkündür.
Kendinizi nereye koyuyorsanız koyun artık…
Ergenekon dan anlamadığım
Haberleri dikkatle izlerken aklıma gelenleri ifade edemeden duramıyorum.
Mevcut koşullar içinde memleketin tehlikede olduğunu görenler olabilir. Siyasilerin bu işi yapamadıklarını düşünenler çıkabilir. Hatta devlet kademelerindeki çalışanların gaflet ve ihanet içinde olduklarını iddia ederek vatanı kurtarmak derdine düşenler olabilir. Bu durum mevcut konjonktür el yapı içerisinde meşru da görülebilir.
Buraya kadar anladım ve anlarım!
Ancak bu kişilerin patrikhane ile birlikte anılmalarını anlamak mümkün değildir. Kiminle, kime karşı veriliyor bu mücadele ? Burasını anlayamadım doğrusu!

Hiç yorum yok: