5 Ocak 2009 Pazartesi

Bu bir din savaşıdır

BU BİR DİN SAVAŞIDIR
Bu bir din savaşıdır. Gazze ye yapılan saldırı ve soykırım bir din savaşını ifadesidir. Yani Yahudi insanlık suçunu işlerken kendilerine göre suç değil bu katliam. Çünkü kendilerinin dışındaki insanları insan olarak görmeyen bu kavim peygamber öldürmekle de insanlığın yüz karası olarak kuran da da işaretlenmiştir. Dikkat edildiğinde Gazze ye giden bir İsrail tankı üzerindeki İsrail askerinin elinde dinin kitabı var. Son derece inançlı bir yüz hali ile kitabı okuyor.
Yahudiler İsrail devletini kurmadan önce binlerce yıl Devletsiz olarak yaşadılar. Asalak bir kavim olarak bulundukları her ülkede sadece paraya önem verdiler. Ancak bu parayı kazanma sebepleri de büyük İsrail davası içindi. Nitekim bu gün dünyanın neresinde bir Yahudi varsa bulunduğu yerde İsrail davasını destekler.
KAHROLSUN AMERİKA!
Nitekim Amerika devini de elerlinde tutan Yahudi lobileri, Hıristiyan aleminin bu çok güçlü ülkesini de kendi lehlerine kullanmasını biliyorlar. Tabii bu Amerikan yönetiminde işine geliyor. Amerikanın orta doğu politikasına çıban başı olan İsrail elindeki bu kartı çok iyi oynuyor.
Kâfirler İslam karşısında kardeştirler. Dinler arası diyalogdan bahsedenlerin şapkalarını önlerine koymaları ve inançlarını stratejilerini bir daha gözden geçirmeleri zamanı gelmiştir sanırım. “ Kitap ehlileri ile amentü birliktelikleri” olduğunu iddia edenlerin de nasıl bir amentü birliktelikleri olduğunu açıkça ortaya koysalar iyi olacaktır. Saidi nur sinin
Yahudilerle ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin ayeti kerimesini nasıl tevil ettiğini okuduk. Sanırım “ dinler arası diyalog “ safsatası ile “ Kitap ehlileri ile amentü birlikteliği” olduğunu iddia edenlerin Yahudi nin ekmeğine yağ sürmekten başka bir işe yaradığını düşünmüyorum .
Ayet çok açık; Yahudiler ve Hristiyanları dostlar edinmeyin!'“ Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin. Onların bazısı, bazısının dostlarıdırlar. İçinizden kim onları dost edinirse şüphe yok ki, o da onlardandır. Muhakkak ki Allah o zalimleri hidayete, doğru yola iletmez."[1] maide suresi elli birinci ayetYahudilerle ilgili bir Hadis ; Buhari ve müslim denEsselatü vesselamü ya resullulahAllah resulü buyurdu ki;”Ahir zamandan Yahudilerle bir savaş olacak, deccal onlara komuta edecek. Ağaçlar bile konuşacaklar.” Gel bak benim arkamda Yahudi var öldür onu” diyecekler”Şimdi ise aşağıya aldığım şöyle bir bakış açısı ile Yahudilerle dost olunabileceği şeklinde bir yanlışa düşülüyor. Bu Saidi Nursi nin yorumu “Burada söz konusu olan delil Kur’ân âyeti olduğu için kesindir. Ancak bu delilin hangi anlamı gösterdiği kesin değildir, başka anlamlara gelme ihtimali de vardır. Çünkü, Kur’ân’ın bu yasağı “âmm” değil, “mutlak”tır. Yani, Yahudi ve Hıristiyanların bütün bireyleri, bütün nitelikleri, bütün zamanları yasak kapsamı içinde değildir. Yasak mutlak bırakılmış, bir sınırlama getirilmemiştir. Büyük bir tefsirci olarak zaman bir sınır getirmişse, artık ona itiraz edilmez. “Bir hüküm türev üzerine bina edilmişse, o türevin kaynağı hükmün illetini (asıl sebebini) gösterir.” Bu kaideyi şöyle açıklayabiliriz: Âyette geçen “Yahudi” ve “Hıristiyan” kelimeleri türevdir. Bu kelimelerin kaynağı ise “Yahudilik” ve “Hıristiyanlık”tır. Âyetteki hüküm türev üzerine bina edildiği için–kâide gereğince–Yahudi ve Hıristiyanlar, dinleri için, dinlerini yansıttıkları için sevilmez. Yahudilik, Hıristiyanlık açısından onlarla dostluk kurmak ve onları sevmek haramdır.*Yani şunu mu anlamalıyız buradan; Yahudi ile dost olabiliriz ama Yahudilikle dost olamayız. Bu nasıl bir yorum. ? Başka bir deyişler hırsızlıkla dost olamayız ama hırsızla dost olabiliriz. Fuhuşla dost olamayız ama fahişe ile dost olabiliriz…..İLH örnekleri çoğaltmakla mümkün. İlletin taşıyıcısı kim ? İnsan değil mi? Yani kendisini Yahudi olarak tanımlayan kişi kurandaki illeti taşıyan kişi olmuyor mu? Bunu dininden nasıl ayırt edip dost olacağız. Din ve inançlar ki özellikle Yahudilerde illeti şahıslarında taşıyan kişilerdir. Dünyanın en ırkçı ve dinlerini her yerde her zaman yaşatmaya çalışan Yahudiler dir. Yanı yukarda ki yorum ne anlatmaya çalışıyor?“ Bir Hüküm türev üzerine bina edilmişse “ Yani Allah zina etmeyin diyor.Burada türev üzerine bina edilmiş bir hüküm var. bu mantığa göre zina etmeyeceğiz ama zine edenlerle dost olacağız. Hoş göreceğiz. öyle mi? Çünkü dostluğun gereklerinden biride hoş görmektir. O Zaman İslam hukuku nerde kaldı. Devam ediyor; “Âyette geçen “Yahudi” ve “Hıristiyan” kelimeleri türevdir. Bu kelimelerin kaynağı ise “Yahudilik” ve “Hıristiyanlık”tır”Oysa ayette Yahudiliği ve Hıristiyanlığı” demiyor. Peki ne diyor ayet “ Yahudileri ve Hıristiyanları” diyor. Yani illeti değil, illetin taşıyıcısı olanları işaret ediyor. Bu illete mensup olanları işaret ediyor.Yalancılık bir türevdir.Burada yalancı ile dost olmayınız dendiğinde ne anlaşılır.Bunun iyi düşünülmesi gerekiyor ve yüzyıllardan beri Müslüman Türk Alemini ve umumi anlamda İslam alemini sürekli fitne ile körükleyenlerin Yahudiler olduğunu unutmamak gerekir." Erdemleri ile dost olabilirz" anlayışı. El cevap ;Bu da yanlış. Erdemler mensubu olduğu dinlere göre şekillenir. İnançlara göre şekillenir. Aksi halde her insanın fıtratında İslam vardır. Afrika'da yaşayan ilkel bir bir yerli kabilesinede gitseniz burada İslamdan kaynaklandığını sandığımız güzel ahlak parçacıkları görürüz. Bu fıtrata vaaz edilen duyguların tezahürüdür. Mesela adalet duygusu herkeste vardır. Bir ilkel kabilede veya Hristiyanalrın içinde, hatta Yahudiler arasında da adaletli insanlara rastlayabilirz. Ama bu taşıdığı illeti izale etmiyor. Çünkü adaletten ne anladığı konusuna gelince işler değişir. Çünkü bu duygu kişinin hukuk anlayışı ve inançları ile doğrudan alakalıdır. Bu gün İsrail Filistinde uyguladığı katliamlarda kendini haklı görüyor. Neden? İnancına uyduğu için. Burada hangi erdemdem bahsedebilirz? Başka açıdan; Bize zulüm gibi gelen bazı kanunlar, buna inan insanlar için zulüm değildir. Bu fıtrattandır. Güzel erdemler herkeste vardır. Güzel ahlak herkeste vardır. Allah kimseye haksızlık etmemiştir. Ancak bu erdemler kişinin daha sonra aldığı eğitim ve mensubu olduğu din ile şekillenir. Hristiyanın " güzel ahlak" tan ne anladığı ile Bir Müslümanın veya daha köklü ifade ile Allah resulünün " güzel ahlak düsturu ile kıyaslayabilirmiyiz?Kısaca, İslami ölçülere göre Yahudinin ve Hristiyanların güzel erdemi ve güzel ahlakı yoktur.Yaşanan örnekler;Yıllardan beri bu ülkede Yahudi iş adamları ülkemizi sömürdüler.Bizi batı ekonomisine bağımlı kıldılar.Montaj sanayi gelişme diye yutturdular. Üstelik bunların hemen hepside bizzat bizim devletimizin teşvikleri ve destekleri ile yaptı bunu. Karşılığında bu millete verdikleri şey batı kültürünü taşımak oldu ve siyasi krizleri çıkartmak oldu. İsrail ordusuna ekonomik destek oldular.En yakın örneği ise Vitali Hakko. Binlerce Müslüman Türk şapka kanununa muhalefet ettiler diye darağacına gönderilirken, bu kişi zengin oldu. "Şapka devrimi, kıyafet devrimi olmasaydı, kuşkusuz bugün Vakko olmazdı" diye pişkin pişkin sırıtanların servetleri şehit edilen Müsümanların kanı üzerinde duruyor. Ve halen daha Filistinde müslümana atılan her kurşunda bizimde payımız var.Necmettin Erbakan Hoca yıllardan beri boş yere "Ağır Sanayi" de ısrar etmedi. Ama dikkat edin bu ülkenin ekmeğini yiyen nimetlerinden faydalanan Yahudi Ermeni ve mason iş adamları ve ahmak siyasiler yıllarca montaj sanayi yi gelişme diye yutturdular bize . Özellikle demirel ve aynı zihniyetin havarileri.Bu mu dostluk?
Hülasa biz onları ne kadar hoş görsekte onlar bizi sevmiyorlar. Sevmezler. "Biz onların dinlerini kabul etmedikten sonra onlar bizi asla kabullenmezler."Hatta Müslüman Türk Milletini hiç sevmezler. Ama kendini Müslüman değil de, sadece Türk olarak tanımlayanların bu ülkede onlara uşaklık ettiğini bilmek için belgeye gerek yok. Onlarda zaten bizdeki ırkçıların bu zaaflarını kullanıyorlar. Türk ocaklarını, Kürt cemiyetlerini kuranların yahudiler ve sözde dönmeler vbe devşirmeler olduklarını öğrendiğimiz zaman sanırım İslam alemi ve Özellikle Müslüman Türklerin nasıl bir fitne çemberine düşürüldüğü daha iyi anlaşılır. Ancak ırkçı Türklerde yanılıyorlar. Irkçı Kürtlerde. Ne kadar ırkçı olurlarsa olsunlar Yahudiler kadar ırkçı olamazlar ve uşaklık etmeye devam ederler.İslamın hoş göre mayası İslam milletlerinin arasındaki ırkçı yaklaşımlarını yumuşatmak içindir. İslamın düşmanları ile değil. Allah'a rağmen. Yahudiyi dost görmek nasıl bir anlayıştır. Allah ın hoş görmediği bir kavmi kim hoş gerebilir. Ama ne yazıkki burası anlaşılmıyor ve hata devam ediyor.Bu sebeple yukarda da dediğimiz gibi Allahın Türk milletine bahşettiği erdemleri kavrayan kuşatan ve terbiye eden İslam ahlakıdır, İslam prensipleridir. Türkün adalet anlayışını ihata eden İslam hukukudur. Seksen seneden beri hukuk alanının nasıl bu hale getirildiğini güvensizliğini anlamıyormusunuz?" Adaletin kestiği parmak acımaz" diyen Müslüman TYürk insanı bunu batı kaynaklı hukuk kuralalrı için söylememiştir. Şeriat için söylemiştir. Yani İslam hukuku için, Allahın emri olduğu için söylemiştir. Bu kavramı bu gün yozlaştırılmış, ideolojik kaygılarla hazırlanmış hukuk kuralları için kullanmak yanlıştır.Alparslan Türkeş bey Rahmet olsun "İslam ahlak ve fazileti Türklük gurur ve şuuru” sloganı ile bu hakikati çerçevelemeye çalıştı. Ve bu şuurda bir nesil yetiştirmeye çalıştı. İşte "Alperen" liğin ruhu da bu cümlede yatıyordu. Ülkücü hareket “ Ya devlet ülkücü olacak ya da ülkücüler devlet olacak” sloganı ile aslında bu misyonu yüklenmişti.Şimdiki mhp yi ve ülkücülerileri kast etmiyorum. Seksen öncesi bizim aldığımız eğitim bu idi.Allahın indinde din İslam dır. Kitap ehli ile hiçbir şekilde Amentü birlikteliğimiz yoktur. Allah ın ipine sıkı sarılmamız gerek. Onu bıraktığımız anda ortada Türk de kalmaz Kürt de kalmaz. Osmanlıyı yükselten bu inançtı. Ne zaman ki bu inançtan ayrıldılar yönlerini batıya çevirdiler. İşte çöküşün ilk sinyallerini de orada vermeye başladılar.Kaldı ki ben şahsen Türk Asıllı Yahudi Türk asıllı Errmeni Veya Türk Asıllı Hristiyan söylemlerine de karşıyım.Kişi, Ya Müslüman Türk olur, ya da Türk olmaktan da bahsedemez .Unutmayın ki her şey değişebilir. Ama erdemler değişmez. Allah resulünden sonra medeniyet alanında bir tek çivi bile çakılamadı, çakılamazda. Çükü medeniyet Allah resulü ile kemale erdi ve tamamlandı. Bunu teknoloji ile, sanayi devrimi ile eşdeşleştirerek adres göstermek, batıyı bizden daha medeni olarak görmek ve erdemleri oralarda aramak yanlıştır.

Hiç yorum yok: