22 Şubat 2008 Cuma

İNSANA- HAYATA- SANATA VE SİYASETE BAKIŞ



Gözümün nuru Hacı Bektaş tan, gönlümün sesi Yunus emre ye.
Mana aleminin sarrafı Mevlana dan şah kapınsın piri Sultan abdala
Yürek yangını Ozan Ariften, Çile İnsanı Ahmet Kaya ya
Ve Anadolu’nun kuralsız sesleri
Mahzuni Şeriften Abdurrahim Karakoç’a kadar
Anadolu’nun bu çok renkli iklimini mücerret kıymetler potasında eritmek;
Ciğerinden kalemine kan çekerek kütüphane çapında beyin çatlatan
Üstat Necip Fazıl beyin fikir dünyasında Anadolu insanının zihin coğrafyasını çizmek ve Buradaki değerlerin hayata hakim olmasını sağlamak ;
Ahlaksızlığın ahlak, edebisizliğin edep olarak algılandığı günümüzde
Daha edeplisini görse bile “edepsizlik” etmeyecek fıtrat çizgisini belirlemek,
Erkeğinde asalet , kadınında zarafeti kaybeden bir topluluk değil
Her biri diğerinin üstün kılınan meziyetlerini tanıyıcı kabullenici ve hazmedici yüreğe sahip nesiller eğitmek;
Ve Bizans entrikaları ile değil;
İnsan haysiyetini esas alan siyasi anlayışı hakim kılmaktır

Hiç yorum yok: